Halk Eğitimi Merkezleri Buluşma Yeri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
En son konular
» bacağa bıçak sokmak
Okuma-Yazma Çalışmalarının Tarihçesi EmptyC.tesi Ara. 12, 2015 3:45 pm tarafından zxzx

» Bacağa balta vuruşu
Okuma-Yazma Çalışmalarının Tarihçesi EmptyC.tesi Ocak 31, 2015 3:10 pm tarafından zxzx

» Motosiklette ölüm freni
Okuma-Yazma Çalışmalarının Tarihçesi EmptyCuma Mart 07, 2014 9:39 pm tarafından zxzx

» kader
Okuma-Yazma Çalışmalarının Tarihçesi EmptyPaz Haz. 06, 2010 3:36 pm tarafından zxzx

» Ek-Ders Puantaj Çizelgesi
Okuma-Yazma Çalışmalarının Tarihçesi EmptyPaz Ocak 24, 2010 5:22 pm tarafından KAĞITHANEHEM

» Kağıthane HEM/İSTANBUL
Okuma-Yazma Çalışmalarının Tarihçesi EmptyPaz Ocak 24, 2010 5:20 pm tarafından KAĞITHANEHEM

» H.E.M OTOMASYONU
Okuma-Yazma Çalışmalarının Tarihçesi EmptySalı Kas. 17, 2009 6:33 pm tarafından alim hüseyinoğlu

» WINDOWS XP' Yİ HIZLANDIRIN
Okuma-Yazma Çalışmalarının Tarihçesi EmptySalı Ağus. 04, 2009 11:47 am tarafından mahmut al

» İnternet Güvenliği-2
Okuma-Yazma Çalışmalarının Tarihçesi EmptySalı Tem. 01, 2008 3:08 pm tarafından ottoman45

Nisan 2024
PazPtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesi
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
282930    

Takvim Takvim

Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

Anket

Okuma-Yazma Çalışmalarının Tarihçesi

Aşağa gitmek

Okuma-Yazma Çalışmalarının Tarihçesi Empty Okuma-Yazma Çalışmalarının Tarihçesi

Mesaj tarafından Admin Ptsi Kas. 19, 2007 5:45 pm

Cumhuriyet dönemi ülkemizde her alanda olduğu gibi eğitim alanında da büyük atılımların yapıldığı bir dönemdir.

Cumhuriyetin önderleri, eğitim çalışmalarına başlamak için Cumhuriyetin ilânını beklemediler. Büyük önder ****** Mart 1922’de Büyük Millet Meclisinde verdiği bir söylevde, “devletin eğitim politikasının köylülere okuma-yazma öğretmek, onlara tarih, coğrafya, din konularında temel bilgiler vermek olduğunu” vurgulamıştır. Aynı yıl yetişkinlere okuma-yazma öğretmek ve temel eğitim vermek üzere “Halk Mektepleri” ile “Gece dersleri” başlatılmış olup, 105 değişik yörede 7-8 bin kişinin okuma-yazma kursundan geçmesi sağlanmıştır.

Millî Eğitim Bakanı İsmail SAFA, 25 kasım 1923 tarih ve 7971/3655 sayılı genelge ile valilerden ve Millî eğitim görevlilerinden halk eğitimi çalışmalarının başlatılmasını istemiştir. Genelgede “halk ile okullar ve öğretmenler arasında yakın ilişkiler kurulması, eğitimin her yaştaki ve sınıftaki halkın ihtiyaçları durumuna getirilmesi dile getirilmiştir.

1925 yılında İzmir milletvekili Mustafa Necati’nin öncülüğünde Türk Öğretmenler Birliği “Halk Dershaneleri” açarak yetişkinlere okuma-yazma öğretmeye katkıda bulunma kararı almıştır. Aynı yıl Mustafa Necati’nin Millî Eğitim Bakanı olması Halk Dershanelerine yeni bir güç kazandırmış, 1926 yılına kadar bu dershanelerden 26 bin kişinin yararlanması sağlanmıştır.

1926 yılında 789 sayılı MEB kuruluş yasası kabul edilmiş, yasa ile kurumlara hiç eğitimi olmayan ve zorunlu eğitim çağını aşmış olanları işe aldıktan sonra bunlara ilköğretim düzeyinde eğitim verme zorunluluğu getirilmiştir. Aynı yıl “Halkı Okutma Mektepleri Genelgesi” yürürlüğe konarak okuma-yazma eğitiminin iki aşamalı olması istenmiştir. Birinci aşamada yalnız okuma-yazma, ikinci aşamada ise okuma-yazmayı geliştirmenin yanında bazı temel yaşam becerileri kazandırılması öngörülmüştür.

1927 yılında çıkarılan ”Halk Derslikleri ve Konferansları Yönetmeliği” hiç eğitim görmemiş ya da istediği öğretim seviyesine erişememiş olanları, bir Cumhuriyet vatandaşının bilmesi gereken temel yurttaşlık bilgileriyle donatmak, ulusal kültür ve ülküyü güçlendirmek görevini bu dersliklere yüklemiştir.

Büyük Önder ****** ve Cumhuriyetin önderleri yeni Türk Devletinin sağlam temellere oturtulması ve ileri toplumlar arasında yerini alabilmesi için pek çok alanda yenileşme hareketleri başlatmışlardır. Ülkenin aydınlanma döneminin başladığı Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan en önemli yeniliklerden birisi de 1928 yılında Yeni Türk harflerinin kabul edilmesidir.

Türk dilinin yapısına uygun ve okunup yazılması kolay olan yeni harflerinin kabulü; halk eğitimi hareketlerine büyük boyutlar kazandırmıştır. Ulusal kültür birliğinin sağlanması, Cumhuriyet kültürünün yeni kuşaklara aktarılması ve cumhuriyetin vatandaşlarının yetiştirilmesinde ilk ve temel koşul olarak görülmüştür.

Millet Mektepleri ve Okuma-Yazma Seferberliği

Kasım 1928’de gerçekleştirilen harf devriminden sonra yeni harflerle okuma-yazma öğretmek amacıyla halk Mektepleri, Halk Dershaneleri ve Gece kursları “Millet Mektepleri”ne dönüştürülmüş, ilk ve en büyük okuma-yazma seferberliği başlatılmıştır. Bu seferberlikte bütün öğretmenlerle birlikte aydınlar da seferber olmuştur. Millet Mekteplerinin amacı; Türk halkını okur-yazar hale getirmek, ona yaşam ve geçimini gerektirdiği temel bilgi ve becerileri kazındırmaktı. Toplumsal gelişmede önemli rolleri üstlenen ve görevleri yerine getiren Millet Mekteplerinin genel başkanı ve başöğretmeni ******’tü.

1929 yılında Millet Mektepleri Kanunun kabul edilmesiyle okulların yanısıra tüm devlet kurumlarında, köylerde, kahvehanelerde, hapishanelerde Millet Mektepleri açılmış ve 16-45 yaşları arasındaki tüm yurttaşların okuma-yazma kurslarına katılması zorunlu kılınmıştır.

Okuma-yazma kursları; ilkokul olan yerlerde bu okullarda açılmış, okul bulunmayan yerlerde birer ay süreli gezici kurslar düzenlenmiştir.

Millet Mektepleri A ve B dershanelerinden olmak üzere birbirini izleyen iki düzeyden oluşmuştur. A dershaneleri okuma-yazma bilmeyenlere okuma-yazma öğretmiş, B Dershaneleri ise yurttaşlık hak ve ödevleri ile temel yaşam becerileri kazandırmıştır.

A ve B dershanelerinde öğretim dört ay süreli idi. Öğretim haftada altı saattir. Kadınların öğretimi genellikle gündüz, erkeklerinki ise akşamları yapılırdı.

A dershanelerinde 1928-1929 döneminde öğretmen, kitap bina araç gereç yokluğuna rağmen 199.534’ü kadın, 397476’sı erkek olmak üzere toplam 597.010 yetişkine okuma-yazma öğretilmiştir.

Her türlü yokluğa rağmen bir yıl gibi bir sürede yaklaşık 600.000 yetişkine okuma-yazma öğretilmesi eğitim tarihimizde örnek teşkil edecek bir olaydır.

Millet mekteplerinde ilkokul öğretmenleri ile, okur-yazar olanlar ve memurlar da görev yapmışlardır.

1930 yılında yurttaşların öğrendiklerini unutmamaları ve okuma alışkanlıklarını sürdürmeleri amacıyla “Halk Okuma Odaları” açılmaya başlanmıştır. Okuma Odalarının sayısı 1936’da 500’e kadar yükselmiştir. Ancak daha sonraki yıllarda bu konuya gereken önem verilmemiş ve sayılarında düşme olmuştur.

Millet mektepleri 1930’dan sonra okuma-yazma kursları 1953’ten sonra ise “Halk Dershaneleri” olarak adlandırılmıştır.

Halk Dershaneleri A, B, ve C dershaneleri olmak üzere üç düzeyde program uygulamışlardır. A dershaneleri temel okuma yazma ve aritmetik bilgileri kazandırmak, B dershaneleri bu becerileri geliştirmek, C dershaneleri ise katılanları ilkokul bitirme sınavlarına hazırlamak amacı ile birbirlerini izleyen yaygın eğitim kurumları idiler.

1932 yılında, devrimleri yaymak kökleştirmek ve halkı toplumsal ve kültürel yönden geliştirmek amacıyla ******’ün ve Cumhuriyet Halk Partisinin önderliğinde “Halkevleri” kurulmuştur. 1911’den beri benzer amaçlarla hizmet veren Türk Ocakları yerine kurulmuş olan Halkevleri 1800 okuma-yazma kursu açmış ve 60.000 civarında yetişkinin okur-yazar olmasını sağlamıştır.

1928’den 1959 yılına kadar millet Mektepleri ve Halk Dershaneleri aracılığıyla okuma-yazma alanında 97.317 kurs açılmış ve bu kurslarda 1.867.920 kişi eğitim almıştır.

Bir taraftan ilköğretimi yaygınlaştırma diğer taraftan yetişkinlere okuma-yazma çabaları ile 1927’de %11 olan okur-yazarlık oranı 1935’de % 20,4’e 1950’de % 33,6’ya, 1960’ta ise %39.5’e çıkarılmıştır.

Türk Silahlı Kuvvetleri Okuma-Yazma Çalışmaları

1928'den günümüze Türk Ordusu genç Türk erkeklerine, askerlik hizmetleri içinde okuma-yazma öğretme, temel bilgiler kazandırma ve bir bölümüne de meslek verme konularında bir "Halk Okulu" olarak görev yapmıştır. Özellikle; bütün bu eğitim etkinlikleri içinde okuma-yazma ve temel bilgi eğitimi Türk Ordusunun geleneksel işlevi olarak süregelmiştir.

1937 yılında, ******'ün önerisi ile askerliklerini orduda çavuş ya da onbaşı olarak tamamlayan gençlerden köy öğretmeni olarak yararlanma yolu seçilmiştir. Köylüye okuma-yazma öğretmek ve tarım alanında rehberlik yapmak görevleri vardı. O dönemde yapılan araştırmalar olumlu sonuçlar verince eğitmenlik uygulanmasına geçilmiş, 1937'den 1946'ya kadar bu yolla yurdumuza 8.000 öğretmen kazandırılmıştır.

Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye'nin geleceği ile ilgili önemli bir konu olan okuma-yazma konusunda 1958 yılında erlere verilen eğitimin daha düzenli bir şekilde okullarda verilmesini kararlaştırdı. Bu amaçla 1959 yılında Türk Eğitim Tarihine geçen 16 Er Okuma-Yazma Okulu açılmıştır.

Bu seferberlik başlamadan bir yıl önce kullanılacak alfabenin hangi yöntemle yazılacağı konusunda bilimsel deneme çalışmaları yapıldı. Çalışmalar sonucunda cümle yöntemine uygun alfabe kitapları (Türkçe1,2,3,4), Alıştırma kitapları 1,2 ile bu araçların kullanma tekniklerini anlatan öğretmen kılavuzları 1,2,3 hazırlandı. Ayrıca Yurt ve Yaşama Bilgisi Kitabı ile erlerin okuma isteklerini ve bilgilerini arttırmak için 39 adet yardımcı ders kitabı hazırlandı.

Ordu Okuma-Yazma Okullarında süre 4 aydı. Haftada 38 saat ders yapılıyordu. Bu okullarda, silah altına alınan ilkokul öğretmenleri (291 sayılı yasaya göre ) uyum eğitiminden sonra öğretmen olarak görev yapıyorlardı.

Türk Silahlı kuvvetleri 1959 yılında 16 Er Okuma-Yazma Okulu açtı. Yasal süresi 15 yıl olan bu okullar 1975 yılında kapatıldı.

Halk arasında Ali okulları olarak bilinen bu okullar 41 üniteden oluşuyordu. Her ünitede 16 derslik bulunan bir bina ile aynı zamanda konferans salonu olarak da kullanılan bir yemekhane bulunuyordu. Her ünitenin bir kitaplığı vardı. Derslikler 26 kişilikti toplam kapasite 17.056 kişi idi. Kapasite 23.000’e kadar çıkarılabiliyordu. Bu okullarda 532.266 er eğitim görmüştür.

UNESCO, Türk Silahlı Kuvvetleri okuma-yazma çalışmalarını dünyanın en düzenli ve en başarılı halk eğitimi çalışmaları olarak ilân etmişti.

Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı birliklerde okuma-yazma öğretimi çalışmaları 8 Şubat 2000 tarihinde Millî Eğitim Bakanlığı ve Genel Kurmay Başkanlığı arasında imzalanan işbirliği protokolü ile tüm birliklerde devam etmektedir.

Fonksiyonel Okuma-Yazma Çalışmaları

Okumaz-yazmazlığın ortadan kaldırılması konusunda UNESCO tarafından Tahran’da düzenlenmiş olan konferansın sonuçlarına göre dünyanın değişik ülkelerinde denenmesine karar verilen fonksiyonel (işlevsel) okuma-yazma programları ülkemizde de denenmiştir.

Millî Eğitim Bakanlığının yönetiminde Fonksiyonel Okuma-Yazma (FOYSEP) adlı bir proje geliştirildi. Proje ekibinde Millî Eğitim Bakanlığı Yönetiminde, Sağlık Bakanlığı, Tarım Bakanlığı ve Dünya Eğitim Teşkilâtından temsilcilerin katıldığı bir proje ekibi oluşturuldu.

Dünya Eğitim Teşkilâtı ve ABD tarafından sağlanan destekle 1971-1973 yılları arasında 20 ay süreli bir pilot proje uygulanmış; Ankara, Kars, Mardin, Muğla ve Sinop İllerinde 50 okuma-yazma kursunda 1000 kadar yetişkine işlevsel okuma-yazma öğretimi uygulanarak sonuçların değerlendirilmesi ön görülmüştür. Uygulamada bu beş ilde 28 sınıf açılarak 572 kayıt olmuştur.

Fonksiyonel Okuma-Yazma Projesi kapsamında Buğday Yetiştirme, Pamuk Yetiştirme, Tütün Yetiştirme, Turfanda Sebze Yetiştirme, Koyun Yetiştirme, Sığır Yetiştirme, Ev Ekonomisi ve Mısır Yetiştirme konularında cümle yöntemine uygun olarak sekiz ayrı alfabe ve bu alfabelerin alıştırma kitapları geliştirildi.

Türkiye’de fonksiyonel (işlevsel) okuma-yazma çalışmaları üç yıl uygulandı. Başarılı sonuçlar alınmakla birlikte bu sonuçların istenen düzeyde olmadığı görülmüştür. Kurslarda % 40 terk oranı ile karşılaşılmıştır.

Fonksiyonel okuma-yazma programlarına gerek dünya da gerekse Türkiye’de pek çok eleştiri yapılmıştır. Bu eleştirilerden en çok dikkat çekeni programların okuma-yazma odaklı olmaktan çok ekonomik bir anlayışa dayandırılarak geliştirilmiş ve uygulanmış olmasıdır.

1960-1980 Yılları Arasında, 68.490 okuma-yazma kursu açılmış ve bu kurslarda 692.596 yetişkin eğitim görmüştür.

100. Yıl Okuma-Yazma Seferberliği

******'ün doğumunun 100. yılını kutlama Millî Komitesi ve Millî Eğitim Bakanlığı'nın kararı ile 23 Mart 1981'de okuma-yazma seferberliği yeniden başlatıldı.

100. Yıl Okuma-Yazma Seferberliği, Millet Mektepleri okuma-yazma seferberliğinden sonra düzenlenmiş geniş kapsamlı ikinci büyük seferberliktir.

1980 Nüfus Sayımı sonuçları Türkiye'de yaklaşık 13 milyon kişinin okuma-yazma bilmediğini göstermiştir. Bir yandan okuma-yazma bilmeyenlerin sayılarının hızla artmasına karşılık diğer yandan Halk Dershaneleri yoluyla okuma-yazma öğretilenlerin sayısının giderek azalması, Türkiye'nin sosyo-ekonomik ve kültürel gelişmesini olumsuz etkilemesi gerekçesiyle 1981 yılında okuma-yazma seferberliği başlatılmıştır.

Bu seferberliğin amacı; okuma-yazma bilmeyen tüm halkı okur-yazar duruma getirmek, ulusal kalkınma hedefi olan endüstrileşmeyi, tarımda modernleşmeyi, ****** ilke ve inkılapları doğrultusunda ulusal birlik ve bütünleşmeyi sağlamak halkın demokratik sürece bilinçli bir şekilde katılmasını sağlamaktır. Okuma-yazma seferberliğinde öncelik verilen gruplar şunlardır:

Cinsiyette : Kadınlar
Sektörde : Tarımda çalışanlar
Bölgede : Gecekondu ve kırsal alanlar
Genelde :Okuma-yazma bilmeyen tüm nüfus olarak belirlenmiştir.
Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 25
Yaş : 42
Kayıt tarihi : 13/11/07

https://halkegitim.hareketforum.net

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz